SÜREKLİ KAPALI HAVALAR GİBİ
ÜSTÜMÜZDE AĞIRLIK,
SEVMEM SABAH DOĞUP UYANDIRAN
GÜNEŞİ,
NEYİ DEĞİŞTİRİR Kİ MUTLULUĞU ARAMA
ÇABASI.
(Havagazı) : Ondörde yirmi,yolculuk nereye?
(SüblimAli) : Hayır ; onüçbuçuğa,ondokuzbuçuk.Baskı hatası olmasın diye sıfır virgül beş kitaplar.
(Havagazı) : Sıfır virgül beş kitap,
Kağıtlarla geçiyor kadınlar,
Ellerinde yeşillik,günlük güneşlik.
Ellerinde iskambil,
Kağıt oynuyor,kadınlar.
Ağaçtan kağıt,
Kadın
-lara şiirler,romanlar.
Kağıtlardan
Para.
Denden
Yapıştırılıyor,oynayanlara
Denden.
Kadın,kağıdı hep seviyor.
(SüblimAli) : Doksanüç yılı yazı.Bir otel vardı ve yanmıştı ve.Otelin bir sokak
aşağısındayım."Bir sokak aşağısı pansiyonunda".Kağıttan aydınlar.Kağıt gibi yanmışlar.Ayrıca
daha yeni çıkmış ve memleketlerine gitmiş öğrenciler.Pansiyon bomboş.Altı kişilik odalar
otuzmetrekare,göz kararınca.Alabildiğine cam var ferah ve geniş ve.Pansiyonun karşısında bir kız öğrenci
yurdu.Kız diye bir cinsiyetin olmadığını düşünüyorum ve adını "Kadın Öğrenci Yurdu" diye
değiştiriyorum.Neyse.Burada üç tane ranza var,altlı üstlü.Bir çalışma masası,iki kalorifer.Bir
tane priz var,üç tane florasan lamba.Oda kapısında dikdörtgen cam,görevlinin öğrencileri rönt
etmesi için.Çalışma masası üstünde kağıtlar,kalemler,silgiler.Kalem izleri masalarda.Sigara
yanıkları.Kadın Öğrenci Yurdu,
Sivas,Timurdan beri yandı!
Bindörtyüz iki,Timur yaktı.
Sigara içiyorum onların yerine,KADIN ÖĞRENCİLER YURDUNU röntlüyor öğrenciler.
El sallasan görülmeyecek gözuçuşunda.Bak bakalım gözükyor mu Havagazı ?
(Havagazı) : ...(gözleri ufuk çizgisinde ve dalgın ve)