27 Mayıs 2012 Pazar

AYNI OLMAK ÜZERİNE


Aynı şeyleri düşünür,aynı tip olurduk.Bu sıradanlıkta,aynılarımızla görüşür ve şaşırırdık.Aynı olmak…

Aynı şeyler,artık beni şaşırtmıyor.Hepimiz çıldırmışız,intiharın eşiğinde,uçurumun ucunda,aynı hizada ve toplu halde.

Şuradaki minibüsün,şuradaki ayyaşın,şuradaki akşam güneşinin,şuradaki yeşil ağaçların,farkı yok yaz mevsiminin ya da baharın,kışın.
Aslında alışmak çoğu zaman olumlu karşılanır,toplum kuralları alışkanlık kazandırır insanlara,alışkanlık doğurur.Aman ne iyi eder(!)Bilakis alışkanlık körleştirir beynimizi.Çünkü başka şeylere düşünmeye vakit bırakmaz alışkanlıklar.Sizler bu alışkanlıkla beraber çoğu şeyleri fark etmeden yaşarsınız.Mesela politika da öyledir,sevgilerinizde...Ve yine mesela düşüncenizi rahatlatmak için gezmeler yapmazsınız.Diğerlerinin düşüncelerine,saplantılarına maruz kalırsınız.-bu kısmı uçurumun ucunda-O yüzden tek çıkmazsınız,gezmelerinize.Böylece “kendine zaman ayırma” faslını,yine “alışkın” olduğunuz şeylere vakit ayırırsınız.Bu vakit sizleri alışkanlık denizinde,örneğin 30 yaşınıza geldiğinizde, farkına vardırmayacaktır!Çünkü alışkanlık böyledir işte.Alışık olduğunuz bebeğiniz,çocuk hatta genç olduğunda,siz hala bebek yerine koyacaksınızdır onu.Körü körüne inanırsınız.Ve sıkılırsınız hayattan.Farkında değilsinizdir dile getirince  böyle şeyleri…Siz alışık değilsinizdir,böyle düşünmelere belki de.Ama zaman,siz alışık olmadığınız işlerle birlikte,bilinç aşılayacak,belki de duyarlılık kazandıracaktır.Ve sizler,empati kurabileceksiniz diğer insanlarla.-bu kısmı aynı hizada ve toplu halde-

Ya da olaylar veya yaşam,sırf buymuş gibi kaygılanacak,yazdıkça rahatlayacağınızı sanacaksınız.Bu seferde yazmaya alışacaksınız!  -bu kısım hepimiz çıldırmışız-